Metro Türkiye, Boğaz lüferi ve Aydın kestanesi ile başlayan gastronomi keşif yolculuğunun üçüncü etabında Bursa siyah incirine izin verildi. Şef Şemsa Denizsel, Bursa siyah inciri çağdaş ve klasik tanımlarla günümüze taşıdı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre Metro Türkiye, Yerelin İzinde projesi kapsamında Türk mutfağının şefleriyle birlikte mevsiminde yerel üreticileri ziyaret ediyor.
Projenin üçüncü durağında ise coğrafi işaretli tescilli Bursa siyah incirinin üretim süreçlerine ve tüketim alanlarına tanıklık etmek amacıyla Bursa’nın Karabalçık Köyü’ndeki bahçe ziyaret edildi.
Düzenlenen geziye Ankara’dan Swissotel Uludağ Bursa Executive Şef Güngör Taş, Swissotel Uludağ Bursa Pasta Şefi Samet Okçu, Divan Bursa Hotel Executive Chef Sercan Yavuz, Uzay Pastane Şefi & Üretim Müdürü Ali Muslu ve Pasto Bursa İşletme Sahibi ve Şef Hakan Doğan eşlik etti. Danışman Çikolata Şefi Gamze Baş, Buselik Şefi Mihta Yıldırımtaş, İstanbul Çağdaş Şefi Tuğçe Mirza Canik ve Red Balon Şefi Ulaş Durmaz katıldı.
Projede oyuncu, yazar ve yönetmen Ezel Akay da yer aldı. Köklü geçmişiyle Bursa mutfağı, Bursa siyah incirinin tarihi ve mutfak kültüründeki yeri gezinin gündemini oluşturdu.
İncir bahçesinde tura başlayan katılımcılar, Bursa siyah incirinin neslinin tükenmesini önlemek için yapılan çalışmaları ve coğrafi işaret olarak tescillenen Bursa siyah incirinin yolculuğunu dinleyerek olgun incirlerin hasadını yaptı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bursa Tarım Kooperatifleri Birliği Lideri Osman Özkan, Metro Türkiye’nin son 5 yılda sağladığı güvence ve kooperatif desteğinin bölgenin kalkınmasında kritik rol oynadığını belirterek, şunları söyledi:
“Metro’nun yol haritasıyla uluslararası standartlara yükselen Bursa siyah incirinin kalitesi, sadece ticari değil, kültürel mirasımızı da yüceltmiştir. Metro Türkiye bu süreçte bize yol gösterici olmuştur. Bursa siyah inciri, emeği ve özveriyi simgelemektedir. Bu nedenle bu değerli “Gelecek nesillerin bu işten keyif alabilmesi için birlikte çalışmalıyız. Metro Türkiye’nin katkıları geleceğe dair umutlarımızı daha da güçlendiriyor, hep birlikte daha parlak, daha verimli günler bizi bekliyor.”
“Yerelleşme ancak coğrafi işaretli eserlerin korunmasıyla mümkündür”
Metro Türkiye İcra Kurulu Başkanı (CEO) Sinem Türüng, klasik lezzetlerin yerlileşmesi ve sürdürülebilirliğinin ancak coğrafi işaretli eserlerin korunmasıyla mümkün olacağını belirtti.
Türüng, yerel ve coğrafi işaretli eserlerin korunması, eserin tüketiciyle buluşturulması ve bu eserlerin tabaklarda yorumlanarak yaşamaya devam etmesinin sağlanmasının büyük önem taşıdığına inandıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu anlayışla gelecek nesillere bırakacağımız kültürel mirası oluşturmak ve eşsiz lezzetleri kayıt altına almak amacıyla 2012 yılında Coğrafi İşaretli Eserler projemizi hayata geçirdik. Coğrafi işaret tescilinin Türkiye’ye getirilmesine öncülük ettik. Bu tescil geleneksel bir anlayış taşıyor. üretim yöntemlerini ve bölgeye özgü ürünleri gelecek nesillere aktarırken aynı zamanda bölge ekonomisine de katkı sağlıyor. O tarihten bu yana coğrafi işaretlerin üretim süreçlerinden, üreticilerin desteklenmesine, bu ürünlerin yurt dışına ihraç edilmesinden restoran menülerinde yer almasına kadar birçok alanda katma değer yaratmak için çalışmaya devam ediyoruz.”
Türüng, raflarında 200’ün üzerinde coğrafi işaretli tescilli ve aday eserin bulunduğunu, sadece alım yapmakla kalmayıp, eserlerin tescili, paketlenmesi, etiketlenmesi ve sevkiyatı ile eğitim konularında da kooperatiflere destek verdiklerini kaydetti. , tanıtım ve pazarlama.
Türüng, Yerelin İzinde Projesi ile yerel eserlerle yapılan ve unutulmaya yüz tutmuş tanımlamaları gün yüzüne çıkarırken, farklı teknikler ve yeni bakış açılarıyla eserlerin kullanım alanlarının genişletilmesine de öncülük ettiklerini belirterek, klasiğin yanı sıra çağdaş tanımlara da yer vereceğini ifade eden Erdoğan, şunları ekledi: “Türk mutfağı şeflerimizin yaratıcılığıyla, Bursa Siyah incirlerin çok daha farklı yerlere geleceğinden eminiz.” Bir açıklama yaptı.
